Kayıtlar

Ekim, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gelecekte bir gün gelecek...

Resim
İşte kanıtlarından biri daha... Haberi aktarıyorum; Tokyo 'da başlayacak olan Digital Contest Expo fuarı ilginç ürünlere ev sahipliği edecek. Bu ürünlerden biri şimdiden basına sızdı bile. Sony fuarda gözlük gerektirmeden 360 derece üç boyutlu (3D) görüntü verebilen bir cihazını tanıtacak. Henüz prototip aşamada olan bu ürünle birlikte filmlerde gördüğümüz bir teknoloji daha gerçekleşiyor. Adı henüz açıklanmayan bu sistemin satışına gelecek yıl başlanması bekleniyor. 13 cm genişliğinde 27 cm uzunluğunda olan ürün içine yüklenen resimleri üç boyutlu olarak gösterebiliyor . Bu resimler 24 bit kalitede ve 98 x 128 ölçülerinde izlenebiliyor. Sony çok umutlu olduğu bu teknolojiyi önümüzdeki yıldan itibaren, FLAT TV 'ler, PlayStation 3 ve Blu-Ray filmler için uygun hale getirecek. Kaynak:Shiftdelete

Doğru iletişim...

Takip ettiğim Pazarlama Canavarı adlı web günlüğünde görünce download ettim ve fırsatım oldukça da okuyorum. "Satış ve Pazarlama Öyküleri" adlı e-kitap... Abdullah Bozgeyik'in aktarımında yer alan küçük bir hikaye çok hoşuma gitti burada da paylaşayım; "Coca-Cola'nın pazarlama temsilcilerinden biri Ortadoğu'daki görevinden büyük bir hayal kırıklığıyla dönmüş. Bunun üzerine bir arkadaşı ona sormuş; "Araplar üzerinde niye başarılı olamadınız"  - Beni ortadoğuya ilk gönderdiklerinde kendime çok güveniyordum, bir tek sorun vardı o da Arapça bilmememdi. O yüzden müşterilere vermek istediğim mesajı yan yana 3 poster halinde düzenledim. 1. Posterde kızgın bir çölde kumların üstünde sürünen, susuzluktan kavrulmuş bir adam var... 2. Postarde adam yerde bulduğu Coca Cola'yı alıp içiyor. 3. Posterde ise adam diriliyor ayağa kalkıyor ve capcanlı oluveriyor... - Eee, bu harika bir reklam niye işe yaramadı? - Şey, Arapların sağdan sola doğru okudukl...

Cebit Bilişim 09'dan izlenimlerim...

Aslında bu fuar için çok önemli beklentilerimiz yoktu fakat özellikle perakende ve son kullanıcıya yönelik GSM, Telekom vb. sektör temsilcilerinin katılmadığı fuarda yeni şeyler görebileceğimizi umuyorduk. Bu sene de CeBIT tad vermedi.. CeBIT'de yeni ne gördük diye sorarsanız; Japon bir üreticinin çok fonksiyonel halde sunduğu küçük tablet pc'lerin Türkiye pazarına gireceğini, Genç yazılımcıların geliştirdiği ve TURKSAT'ın henüz satın almamış olmasına rağmen standında yer verdiği web kamerasıyla hareket algılayan ve hareketi 3 boyutlu bir oyunun kontrol aygıtı gibi kullanılır hale getiren sistemi yazmakta fayda var. Bunların dışında  taşıdığı "NEW" etiketinin hakkını veremeyen ürünler ve uygulamalarla, tek bir afiş 3 tane broşür 1 tane fuar elemanı ile fuar yaptığını düşünen Üniversitelerle, Teknoparklarla, çin malı, kalem kamera, sigara dumanı çeken kültablası satıcılarıyla (!), dopdolu bir CeBIT daha bitti işte... İşte...

CeBIT Bilişim 09... Biz de geliyoruz...

Kendi alanındaki en büyük organizasyonlardan birisi olan CeBIT Bilişim Eurasia 2009 start aldı. Geçen yıl yaklaşık 160.000 kişi bu fuarı ziyaret etmiş. Geçtiğimiz yıllarda Telekom şirketleri, Teknosa mağazası, başka mağazalar ve GSM şirketlerinin geniş standtlarla kapattığı fuar haberlere bakılırsa sanırım bu yıl gerçek amacına hizmet edecek. Geçtiğimiz yıllarda fuar özelliğinden çıkıp neredeyse dev bir mağazaya benzetilen CeBIT son 3 yıldır bizi hüsrana uğratıyordu umarım bu yıl böyle olmaz... Yeni yazılımlar, yeni teknolojiler, farklı uygulamalar, iyi fikirler görmek ve belki işbirliği imkanları bulabilmek amacıyla ziyaret ettiğimiz fuarda kafamızı nereye çevirsek telefoncu görüyorduk. Bakalım bu yıl hayırlısı...

ABD'de tomogrofi Hindistan'da doktor!

Vakit yoktu özetini okudum ama "Dünya Düzdür" deseler "Hadi be!" demem... Fırsat oldukça Kitaptan bazı bölümleri paylaşayım; Örnekse; Hindistan modeli ve outsourcing... "... Hindistan doğal kaynaklardan yoksun bir ülkedir. Yapabileceği en iyi şeyi yaparak fen, mühendislik ve tıp dallarında eğitime büyük ağırlık vermiştir. Ancak 90’ların ortasına kadar Hindistan dışa kapalı sosyalist bir yönetim olduğundan mezunlarına iş bulamıyordu. Akıllı, yetenekli, eğitimli Hintlilerin potansiyellerini kullanabilmelerinin tek çaresi başka bir ülkeye, tercihan Amerika’ya gitmekti. 1953’ten sonra Amerika’ya en iyi Hint okullarından mezun 25.000 kişi göç etmişti. Eğitim giderleri Hintli vergi mükellefleri tarafından ödeniyor ama Amerika’nın bilgi havuzu doluyor, zenginleşiyordu. Derken Y2K denen milenyum bilgisayar krizinin doğacağı anlaşılınca dünyadaki bütün bilgisayarların içindeki saatlerin ve ilgili sistemlerin değişmesi gerekti. Bu devasa iş yükünü kal...

Ah oyun! Ah...

Shiftdelete'de yer alan yazıya göre, BusinessWeek dergisi, Zirvede Bulunan 40 Firma adlı bir liste hazırlayarak, belirli rakamlara ve verilere göre dünyanın en iyi firmalarını sıraladı. Bu listede birbirinden şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıktı. Listenin tepesinde Japon oyun devi Nintendo bulunuyor. İkinci sırada Google var. Üçüncülük ise Apple 'a ait. Birçok kesim tarafından, Microsoft'un ilk üçte olmaması şaşkınlıkla karşılandı. Son derece prestijli bir dergi olan BusinessWeek'in yaptığı bu liste, firmaların değer ve satış yıllık birleşik büyüme oranlarından ( CAGR ), market başarısına, bir önceki seneye ait satış rakamlarından uluslararası satış rakamlarına kadar birçok parametre içeriyor. Dolayısıyla bu liste için 2008'den itibaren elde edilen satış rakamları büyük rol oynadı.

Size güvenir ve itimad ederlerse belki...

Resim
Başkanımın küçük bir paylaşımıydı... "Satışın Küçük Kırmızı Kitabı" Jeffrey Gıtomer, özet bir pdf döküman. İçindeki bazı mesajlar pazarlama iletişimi açısından fevkaladenin fevkinde... Kitapta yer alan ve çerçeveletilip duvara asılacak türden bir satıcı konuşması; "Eğer benden satın alırsanız, çok para kazanacağım. Kazandığımı harcayınca, ekonomi gelişecek, ekonomi gelişince, daha çok müşteri kazanacaksınız. Benim iştahım sizin başınıza gelen en iyi şey olabilir."

Tek düğmeli ceket

Yıllar önceydi... Hikaye basit... Mesaj büyük... Erbay'dan dinlemiştik... Nuri birgün aklına gelen ilginç bir yöntemi denemeye karar verir. Öncelikle eşin dostun yanına giderek; -Ne lazım abi? diye sorar ve ihtiyaçları gidermek için araştırır, bulur buluşturur ihtiyaç duyulan malı satar... Zamanla bu çalışma bir sistem haline dönüşür ve Nuri işleri iyice büyütür. Nuri herkese " Ne lazım abi?" diye sorar ve ne lazımsa bulur. Nuri bir gün zengin olur. Evden çıkar yağmura yakalanır ve ıslanır. Tepkisi çok ilginçtir; "Allah Allah, demek ki zenginlerde ıslanırmış" der.. Artık büyük pazarlamacı Nuri Zengin bir adam olmuştur. Birgün Nuri terzisine gider ve bir ceket siparişi verir; "Ustacığım, ceketimi biraz bol yap, tek düğmeli olsun, akşama kadar önümü ilikleyip açmaktan çok yoruldum" der... Kolay değil, "NE LAZIM" dediniz mi bunun bedelini de ödemeye hazır olmanız gerekir. Anlatılan, aslında hepimizin hi...

Gün olur yazılır... Gün olur okunur...

Yeni blogumda "gün olur yazılır... gün olur okunur" düşüncesiyle yazmaya başlıyorum.